“`html
İç Mekan Hava Kirliliği: Sağlığınızı Tehdit Eden Unsurlar
Güzel kokularla dolu bir yaşam alanı yaratmayı isteyen birçok insan, genellikle hava temizleyicileri, oda kokuları ve çeşitli parfümleyicilere yönelmektedir. Ancak, ABD’deki Purdue Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen bir çalışma, bu ürünlerin sağlığımız için ciddi riskler taşıdığını ortaya koyuyor.
Araştırmalara göre, bu yapay ürünlerin içeriğinde çok küçük parçacıklar bulunmakta ve bu parçacıklar akciğerlere kadar ulaşabiliyor. Doğal kokular barındırmayan söz konusu ürünlerin, sağlığımız üzerinde olumsuz etkilere yol açan zararlı nanoparçacıklar yaydığı tespit edildi. Bu durum, özellikle solunum sağlığı açısından ciddi tehditler oluşturuyor.
Başka bir araştırma, evde gazlı pişirme yönteminin de nanoset parçacıklarının yayılmasına neden olduğunu göstermiştir. Yaklaşık 1 kilogram pişirme gası, 3 nanometreden daha küçük tam 10 katrilyon parçacık üretebiliyor; bu değer ise içten yanmalı motorlar tarafından yayılan parçacıklara eşdeğer.
Scientific Reports dergisinde yayımlanan bulgular, bir evin konumu ve havalandırma sistemi gibi faktörlerin, iç mekandaki partikül madde seviyesini belli ölçüde etkilediğini ortaya koyuyor. Bu da, iç mekan hava kalitesinin zamanla değişebileceği anlamına geliyor.
İngiltere’nin Birmingham şehrinde yapılan gözlemlere göre, gazla çalışan merkezi ısıtma sistemine sahip üç evdeki kirletici seviyeleri iki hafta süreyle takip edildi. Çeşitli dış ve iç faktörlerin etkileriyle büyük ve küçük partiküllerin (PM10, PM2.5) havada nasıl davrandığı gözlemlendi. Örneğin, PM10’lar büyük olmaları nedeniyle daha hızlı çökme eğilimindeyken, PM2.5’ler havada daha uzun süre kalabiliyor.
Ölçümler sonucunda farklı evlerdeki PM2.5 seviyeleri arasında dikkat çekici farklar bulundu ve bazı evlerde, Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği 24 saatlik PM2.5 sınır değeri, 14 gün boyunca 9 kez aşılmıştır.
– İÇ MEKAN KİRLETİCİLERİ NELERDİR?
İç mekan hava kirliliğinin sebepleri ve sonuçları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Gülen Güllü, havada insan sağlığına ve ekosisteme zarar verebilecek kirletici maddelerin bulunduğunu belirtti. Güllü, kimyasal bileşikler, biyolojik faktörler ve mantar gibi unsurların indoor kirliliğin başlıca nedenleri arasında yer aldığını aktarır.
İç mekan hava kirleticileri genellikle günlük aktivitelerden kaynaklandığını vurgulayan Güllü, özellikle sigara dumanı, yemek pişirirken oluşan gazlar ve temizlik ürünlerinin kimyasallarının birikmesinin iç mekan kirliliğine yol açtığını belirtiyor.
Güllü, “Kullanılan temizlik ürünleri genellikle birçok organik çözgen içerir ve bu maddelerin yaydığı emisyonlar sağlığımıza zararlı olabilir. Özellikle çamaşır suyu gibi klor içeren maddelerin iç mekanlarda solunması sağlıklı değildir.” şeklinde ifade etti.
Düzenli havalandırmanın iç mekandaki kirliliği önlemede kritik olduğunun altını çizen Güllü, trafiğin yoğun olduğu yerlerde pencere açmanın kirliliği artırabileceğine dikkat çekti.
Uçucu organik bileşikler, kolonyalar, boyalar, cila ve sigara dumanı gibi ürünlerin içerdikleri toksik maddelerin karsinojenik olabileceğini belirten Güllü, bu duruma özellikle dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
– “PARTİKÜLLERİN SOLUNMASINDA SINIR DEĞER YOK”
İç mekanda kullanılan soba ve ocaklardan yayılan eksik yanma ürünleri ile havaya karışabilecek diğer kirletici maddeler hakkında bilgi veren Güllü, şöyle devam etti:
“Mavi alev, eksik yanmanın bir göstergesidir ve bu durumda hava, karbonmonoksit gibi zararlı maddelerle kirlenebilir. Bulunduğunuz ortamın iyi havalandırılması sağlık açısından şarttır. Partikül kirleticileri arasında sağlıklı bir sınır değer bulunmamaktadır. Yani, sağlığınız için bu maddeleri hiç solumamanız en iyisidir. Bu küçük parçacıklar PM1, PM2.5 ve PM10 gibi kategorilere ayrılmaktadır.”
PM2.5 ve PM1 parçacıklarının akciğerlere kadar ulaşarak ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği bilgisi de veriliyor. Güllü, bu kirleticilere maruz kalmanın solunum problemlerine ve kardiyovasküler hastalıklara yol açabileceğini belirtiyor.
– GÖRÜNMEYEN NOKTALARDA MANTAR RİSKİ
Virüsler, bakteriler, mantarlar ve küfler de partikül maddeler olarak sınıflandırılabileceğini ifade eden Güllü, “Eviniz nemli ise ve duvarlarda küf oluşumu gözlemlerseniz, bilin ki bu mantarlardır. Bu tür mantarlar, ciddi sağlık sorunları yaratabilir. İyi havalandırılmayan ortamlarda mantarlar hızla yayılarak astım ve Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) gibi durumları tetikleyebilir.” dedi.
İç mekan hava kirliliği ile mücadele etmek amacıyla kirleticilerin kaynaklarını azaltmayı öneren Güllü, sigara içmemek, doğal temizlik ürünleri kullanmak ve buharlı temizleme yöntemlerini tercih etmenin faydalı olacağını belirtiyor. Ayrıca, iç havanın düzenli aralıklarla havalandırılması gerektiğini de vurguluyor.
Bitkilerin, örneğin bambu, palmiye ve aloe vera gibi türlerin, iç mekan hava temizliğine yardımcı olduğunu belirten Güllü, temizlik işlemlerinin düzenli olarak yapılması ve klima filtrelerinin kontrol edilmesinin de önemli önlemler arasında olduğunu hatırlatıyor.
“`
More Stories
Şanlıurfa’da Polis Kazası: İki Yaralı
İletişim’den Yunanistan’da ‘Daha Adil Bir Dünya Mümkün’ paneli
Haberi okuyan seyahat ederken 1 kere daha düşünecek